Bayramda oruç tutulur mu? Ramazan Bayramı’nda kaza orucu tutmak caiz mi, haram mı? Diyanet yanıtladı!
Bayramda oruç tutmanın dini hükmü, Ramazan Bayramı öncesi gündeme geldi. Mübarek Ramazan ayı bu sene 9 Nisan arefe günü tutulacak son oruç ile uğurlanacak. Ramazanda tutamadıkları oruçları için kaza orucuna niyet edecek olan Müslümanlar Ramazan Bayramı’nda kaza orucu tutmak caiz mi, haram mı? sorusunun yanıtına yoğunlaştı. Diyanet’te yer alan bilgiye göre Ramazan Bayramı, bir ay boyunca Allah için tutulan orucun arkasından verilen bir “genel iftar ziyafeti” hükmündedir ve bu anlamından ötürü ona “fıtır bayramı (iftar bayramı)” denilmiştir. Peki, bayramda oruç tutulur mu? İşte, o konu hakkında bilgiler.
Ramazan Bayramı’nda oruç tutulur mu, sorusu kaza orucunu tutmak isteyen vatandaşların odaklandığı konulardan oldu. Bu sene 11 Mart’ta başlayan Ramazan ayı arefe günü 9 Nisan’da son bulacak. Ramazan bayramının ilk günü, bir aylık Ramazan orucunun iftarı anlamına gelirken Diyanet bilgisine göre Ramazan orucunu tutmakla yükümlü olduğu hâlde tutmamış veya bir mazeretten dolayı tutamamış kimseler; öncelikle tutmadıkları bu oruçların sayısını belirlerler ve bu oruçlarını, oruç tutmanın yasak olduğu bayram günlerinin dışındaki günlerde kaza ederler. Peki, bayramda oruç tutmak haram mı, caiz mi? İşte, ayrıntılar.
BAYRAM GÜNLERİ ORUÇ TUTULUR MU?
Bayram günleri, oruç tutmanın yasak olduğu günlerin başında gelir. Ramazan Bayramının birinci gününde ve Kurban Bayramının dört gününde oruç tutmak tahrîmen mekruhtur (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/125-126; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/375). Bugünlerde oruç tutmanın hoş karşılanmayıp yasaklanması, bayram günlerinin yeme, içme ve sevinç günleri olmasından dolayıdır. Ramazan Bayramı, bir ay boyunca Allah için tutulan orucun arkasından verilen bir “genel iftar ziyafeti” hükmündedir ve bu anlamından ötürü ona “fıtır bayramı (iftar bayramı)” denilmiştir. Ramazan Bayramının ilk günü, bir aylık Ramazan orucunun iftarı anlamına gelir. Böyle toplu iftar gününde oruçlu olmak, Allah’ın sembolik ziyafetine katılmamak anlamına gelir ki, bunun yakışıksız bir davranış olduğu ortadadır. Allah için kurbanların kesildiği Kurban Bayramı günleri de ziyafet günleridir. Hz. Peygamber (s.a.s.), teşrik günlerinin yeme, içme ve Allah’ı anma günleri olduğunu belirtmiştir (Müslim, Sıyâm, 144 [1141]).
KAZA ORUCU NASIL TUTULMALI?
Tutulacak her kaza orucuna, “Üzerimde borç olan ilk orucun kazasına…” diye niyet edilmesi uygun olur. Kazaya kalan oruçların hesaplanması konusunda iki durum söz konusu olabilir:
a. Kişi mükellef olduğundan beri hiç oruç tutmamış olabilir. Bu durumda ergenlikten itibaren geçen her yıl itibarı ile bir kameri ay hesabı ile —ki, bu yirmi dokuz veya otuz gündür; ihtiyaten otuz gün tercih edilmesi uygundur— oruçlarını tutar.
b. Kişi mükellef olduktan sonra bazı oruçları kazaya bırakmış olabilir. Bu durumda mümkün mertebe tutulmayan oruçların sayısı hesaplanıp gününe gün kaza edilir.
Orucunu mazeretsiz olarak terk eden kimselerin kaza yanında tevbe ve istiğfar etmesi de gerekir.